E-POSTA :
WEB : www.karamurselaktifhaber.com

24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ'ne dair...

Öğretmen, insanları ve özellikle çocukları sever, onlarla birlikte çalışmaktan hoşlanır, mesleğini keyif alarak yapar.

Öğrencilerine kendini ve dersini sevdirir.

Öğretmen, çocukların haklarına saygılı olur.

"Küçüktür" diye hor görmez. "Çocuktur" diye onurlarını çiğnemez. Asla kişiliklerini hedef almaz, öğrencilerine sağlam bir karaktere sahip olmalarına yönelik eğitim verir.

Öğretmen, öğrencilerinin bireysel farklılıklarını göz önünde bulundurur ve bunu bir zenginliğe dönüştürmeyi bilir.

Çocukları birbirine benzetmeye çalışmaz.

Öğretmen, öğrencilerini yaşamaya, öğrenmeye motive eder, onların merak duygularını kışkırtır ve onları başarabileceklerine inandırır.

Öğretmen, eğitimde “Çocuk görür ve yapar” ilkesinin farkındadır.

"Rol model" olduğunun ve çocuklar tarafından örnek alındığının bilinciyle hareket eder.

Öğretmen, çabalarının -maddi ve manevi- karşılığını hemen göremeyeceğinin farkındadır. Bundan dolayı moralini bozmaz, psikolojisini güçlü tutmak için tedbirler alır.

Öğretmen, en masum ve en iyi eleştirmenlerinin öğrencileri olduğunu bilir.

Bu sebeple öğrencilerine mutlaka danışır, onların eleştirilerine kulak verir ve onların düşüncelerinden yararlanır.

Öğretmen, değişime açıktır, öğrenerek öğretebileceğini bilir, kişisel ve mesleki gelişimine önem verir.

Deneyimlerini meslektaşlarıyla paylaşır, onların deneyimlerinden yararlanır ve küçük grup etkileşimlerine önem verir.

Öğretmen, iletişim becerilerini geliştirir, öğrencilerini dinlemeyi, onları anlamayı, onların dilleriyle konuşmayı önemser.

Öğretmen, çocukların bilgi deposu olmadığını, onların beden, zihin, akıl ve kalp bütünlüğü olduğunu bilir, eğitim öğretim etkinliklerini buna göre yapar. Öğrencilere bilgi vermekten ziyade; bilgiyi nasıl yorumlayabilecekleri ve nasıl kullanabilecekleri ile ilgili onlara rehberlik eder.

Öğretmen, heyecanlıdır, coşkulu bir ortam oluşturur ve mizah becerilerini kullanarak öğrencilerine nefes aldırır.

Öğretmen, sınıf içindeki ders etkinliklerinin daha çok öğretim işi olduğunu bilir.

Öğrencilerin hayata hazırlanması için eğitimi sınıfın dışına çıkarmak gerektiğinin farkındadır.

Öğretmen, öğrencilerini övmekten, onlarla sıcak ilişkiler kurmaktan, onlara değer vermekten (şımarırlar gerekçesiyle) çekinmez.

Öğretmen, kendi kalıplarının dışına çıkar, öğrencilerinin zihinlerindeki sınırları yıkar.

Onların yeteneklerini keşfetmenin ve becerilerini geliştirmenin asli görevi olduğunu bilir.

Öğretmen, dersini öğrencilerinin gözlerinin içine bakarak anlatır, hareketlerini dengede tutarak vücut dilini kullanır, ses tonunu indirip çıkararak en arka sırada uyuyan öğrenciyi uyandırır, her öğrencisini çok iyi tanır, öğrencilerini sınıfında rahat hissettirir ve ders başlangıcında konu hakkında öğrencilerini bilgilendirir.

Sözün özü, ÖĞRETMEN olabilmek zor zanaattır...

Öğretmenin kendine karşı da sorumlulukları vardır:

•Mesleğinin bilincinde olarak mesleğini isteyerek, severek ve mesleki sorumluklarına sahip olarak icra etmelidir.

•Çocukları sevmelidir.

•İlkeli ve dürüst olmalıdır.

•Gelişime açık olmalı ve yenilikleri takip etmelidir.

•Sürekli okuyup, yeni bilgi ve beceriler edinmelidir; edindiği bu bilgi ve becerileri içselleştirerek eğitim uygulamalarına adapte edip uygulamalıdır.

•Temiz ve bakımlı görünerek örnek olmalıdır.

•Başarı odaklı olurken öğrencileri ve kendini yıpratmamalıdır.

•Araştırmacı olmalı ve derslerine iyi hazırlanmalıdır

•Öz saygı ile öz yeterliliği ve

mesleki yetkinlikleri gelişmiş olmalıdır.

•"Sırdaş" olmalıdır.

•"Otorite" olmalıdır.

•Sınırlar oluşturarak bu sınırlar içinde öğrencilerine özgürlük tanımalıdır.

•"Öğretici", "örnek" ama en önemlisi "tarafsız", bütün öğrencilerine "eşit mesafeli" ve "hakkaniyetli" olmalıdır.

•Paylaşımcı, işbirlikçi, yardımsever olmalıdır.

•Kültürler arası uyum yetkinliği olmalıdır.

En Önemlisi;

Dürüst, ilkeli, ahlaklı,

Çevreye duyarlı

21.Yüzyıl becerilerine sahip,

Soran, sorgulayan,

Ulusal değerleri esas alan,

Evrensel bakış açısına sahip,

Dünya vatandaşı,

ATATÜRK İLKE VE İNKILAPLARINA SONSUZA DEK SAHİP BİREYLER yetiştirmelidir.

Bu hususlara dikkat ederek meslek hayatını düzenleyen bütün OĞRETMENLERİN öğrencileri şanslı ve geleceğin söz sahibi bireyleridir.

Topluma kazandırılan her birey, bir ÖĞRETMENİN eseridir

Başöğretmenimiz MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ü minnetle anarken, açtığı yolda ve gösterdiği ışıkta yeni nesillerin yetişmesine katkıda bulunan başta kendi öğretmenlerim olmak üzere bütün laik, çağdaş öğretmenlerimizin ÖĞRETMENLER GÜNÜ'nü kutluyorum.

Aşkım Tan