Uluslararası Gazeteciler Cemiyeti Genel Başkanı Ahmet Öz,3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü münasebetiyle mesaj yayınladı.

Birleşmiş Milletler tarafından 1993 yılında alınan kararla her yıl 3 Mayıs, “Dünya Basın Özgürlüğü Günü” olarak kutlanmaktadır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin yanı sıra Türkiye Cumhuriyeti Anayasası da basın özgürlüğünü güvence altına almaktadır.

Bu özel gün; basın özgürlüğünün temel ilkelerini kutlamak, dünyadaki mevcut durumu değerlendirmek, medya mensuplarını bağımsızlıklarına yönelik tehditlere karşı korumak ve görevleri başında hayatını kaybeden gazetecilere saygı sunmak amacıyla önem arz etmektedir.

Türkiye, basın özgürlüğünde 159. sıraya geriledi

2025 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’ne göre Türkiye, 180 ülke arasında 159. sırada yer aldı. Bu endişe verici gerileme, basın özgürlüğünün geldiği noktayı gözler önüne serdi.

UGC Genel Başkanı Ahmet Öz'den anlamlı açıklama

Uluslararası Gazeteciler Cemiyeti (UGC) Genel Başkanı Ahmet Öz, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla bir açıklamada bulundu. Açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“UGC ailesi olarak dünyanın en büyük medya topluluğuyuz. Toplantılarımızda sıklıkla dünya ülkelerindeki basın özgürlüklerini ele alıyor, ülkeler arası karşılaştırmalar yapıyoruz.”

Gazetecilik mesleğinde saygınlığın korunması şart

“Gazetecilik mesleğinin saygınlığını daha ileriye taşımak; ancak özgür bir medya ortamı ve etik değerlere bağlı, dürüstlük ilkesini benimsemiş bir yayıncılık anlayışıyla mümkündür. Toplumun haber alma hakkını savunan basınımızın önünün açılması için ekonomik bağımsızlık da büyük önem taşımaktadır.”

Basın, çok sesliliğin ve demokrasinin güvencesidir

“Demokrasinin, çok sesliliğin ve özgürlüklerin gelişmesinde önemli rol oynayan basın mensuplarımıza bugün her zamankinden daha fazla ihtiyaç duymaktayız. Hızlı, tarafsız ve doğru haber alma hakkı, demokratik toplumların en temel gereksinimidir.”

Gazetecilik ve siyaset bir arada yürümez

“İki karpuz bir koltuğa sığmaz” atasözünü hatırlatan Ahmet Öz, şunları kaydetti: “Bu atasözümüz, bir kimsenin aynı anda iki önemli işi hakkıyla yapamayacağını vurgular. Biz gazeteciler, ya mesleğimizi layıkıyla yapacağız ya da bu mesleği bırakacağız. Gazeteci aynı zamanda siyasetçi olamaz. Ne yazık ki Türkiye’de birçok kişi, gazetecilik ile siyaseti iç içe yürütmeye çalışmakta. Bu durum, mesleğin itibarsızlaşmasına ve basın özgürlüğünün her yıl daha da gerilemesine neden olmaktadır.”

Tarafsız ve objektif gazetecilik çağrısı

“Türkiye’de halkın ve kamunun yararına hizmet eden, tarafsız ve objektif gazetecilik her geçen gün yok olmaktadır. Tüm gazetecileri; kamusal faydayı esas alan, tarafsız ve bağımsız gazetecilik anlayışıyla hareket etmeye davet ediyorum.”

Basın emekçilerine kutlama ve başarı mesajı

“Bu duygu ve düşüncelerle; çok zorlu şartlarda kamuoyuna haber ve bilgi akışı sağlamak adına ulusal ve yerel düzeyde, yazılı, görsel ve işitsel medya organlarında görev yapan tüm basın mensuplarımızın 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nü en içten dileklerimle kutluyor, başarılar diliyorum.”